Bir yıldır hazırlandığınız LGS’ye artık sayılı günler kaldı. Hazırlığınızın hakkını vermek için tek kitapçıklık şansınız var. Bir yıldan uzun süredir verdiğiniz emeğin saatler içinde ölçülecek olması ve bu saatler içinde veya öncesinde başınıza gelebilecek olan şanssızlıklar; sizi strese sokuyor olabilir, ki bu gayet normal. Ama bu stresin ayarlanma-sı da sınav başarınızda büyük önem taşıyor. Bu ayarı kontrol etmek için aklınızda bulundurmanız gereken birkaç önemli nokta var. Bu yazıda da bu noktalar üzerinde duracağım.
Sınavın Hayatındaki Önemi Üzerine
Liselere giriş sınavının kimsenin hayatı üzerine büyük etkileri olmamıştır. Hayatını bir şekilde yoluna koymuş herhangi büyüğüne sorsan bu sınav sonucunda aldığı puanı hatırlamayacaktır bile. Yıllar sonra bugünleri hatırlayıp gülümseyecek olman bugün senin için yeterli bir rahatlatıcı olmayacaktır ama sınavı belki de gözünde ne kadar büyüttüğünü fark etmeni sağlayacaktır. Şuana kadar girmiş olduğun sınavlarıdan daha önemli olması, hayatının üzerindeki etkisini abartmanı gerektirmez. LGS
İleride hayatının ilk on dönüm noktası içerisine bile giremeyecek bu sınav için bu denli heyecana ve strese hiç gerek yok. Bunları bilmek senin kalp atışlarının hızını, karnının ağrısını normale döndürmez. Şayet bilginin davranış ve durumlar üzerine pek etkisi yoktur. Önemli olan farkındalıktır ve bu farkındalığı bu yazıyı okuyarak ne kadar kazanabilirsin bilmiyorum. Belki bugün ne demek istediğim kafana yatmaz ama bundan sonra girecek olduğun onlarca sınavda sana biraz olsun dokunabilsin yeter.
Üniversite Sınavı, Gelişen Dünya ve Meslekler Üzerine
Kazanmak istediğiniz lisenin sizi üniversite sınavına en iyi hazırlayacak olan olmasını istiyorsunuz. Gittiğiniz üniversitenin sizi hayatınızı en kolay şekilde geçirebileceğiniz mesleğe ulaştırmasını istiyorsunuz. Rahat yaşa-mak, evinizi almak, en iyisinden arabanızı önüne park etmek istiyorsunuz. Çok haklısınız. Lisedeki öğrencilerin tamamına doktorluk teklif edilse azımsanmayacak kadar büyük bir kısmının kabul etmeye hazır olması; bu isteğin pek çok yaşıtınızda da olduğunu gösteriyor.
(Bu örnek hukuk veya ciddi puan gerektiren mühendislikler için de verile-bilir.) Bu ciddi çoğunluktaki herkesin gerçekten doktor olmak istemesi normal mi? Tabiki de değil.
Bu soruyu tüm mesleklerin maaş ve statülerinin aynı olduğunu varsayarak cevaplamalarını istersek gerçeği daha net bir şekilde görebiliriz. Ailelerin ve öğrencilerin rahat yaşayacakları hayatları seçmelerini anlıyorum ve burada hayallerinizin peşinden gidin demek küstahça gelmiyor değil. Ama toplumun ideal yaşanımına göre sizin için önceden planlanmış bir hayatı sürmek ve mesleğin getirilerinden zevk almak için mesleten nefret etmek pek bana göre değil. Her akşam ben bunu yapmak için doğmuşum diyerek tek odalı bir eve kıvrılmak, kuş tüyü yatakta gerçekleştirilememiş bir potansiyelle uyumaktan çok daha iyidir. (Buradan yanlış anlamlar çıkarılabilir. Sadece kendini gerçekleştirmenin öneminden bahsediyorum. )
Devlete bağlı veya ilk başta bahsettiğim tarzı bir meslekte hayat gidişatınız risksiz, maaşınız her ay eksiksiz olacaktır ama gerçekten istediğiniz şey bunlar değilse, ülkemizde desteklenmeyen ve yalnızca bazılarının başarılı olduğu hedefleriniz ve hayalleriniz varsa risk vardır; Ve bende bu riski alın diyorum. Çok daha fazla çalışmanız gerebilir ama yine de siz büyük potansiyellersiniz. Daha da önemlisi siz farklı potansiyellersiniz.
Hepinizin içinde doktorluk yok. Gerçekten içeriden mi dışarıdan mı isteğiniz? Gerçekten isteyen siz misiniz? Bunu düşünün ve çalışın. Eğer gerçekten ve gerçekten doktor olmak istiyorsanız doktor olmak için çalışın. Ama bu ülkede binlerce ressam, sporcu, sanatçı, tasarımcı, girişimci potansiyelli genç, doktor olmak için çalışıyor.
Biraz da mesleklerin gidişatı üzerinde durmak istiyorum. Geçtiğimiz yüzyılda asırlara sığmaycak gelişmeler ya-şandı. Teknolojinin hızla gelişmesiyle hangi mesleklerin önem kazandığınız az çok görebiliyoruz. Gelişen dünya-da hangi becerilere sahip olmamız gerektiği de açık.
Üniversitelerde öğretilenlerin pek çoğu artık cebimizde. Bu da üniversitelerin önemini gittikçe düşürecektir, tıpkı bilginin önemini düşürdüğü gibi. Yani bugünün gözde mesleği yarın elinizde patlamadan kendinizi yeni dünyaya adapte edecek şekilde geliştirin ve birçok beceri kazanın. Kendini geliştirmiş bir kişi er geç bir şekilde yolunu bulur. Geliştirmekten kastım da istemediğiniz veya sevmediğiniz alanlarda değil. İlgileriniz doğrultusunda.
Tüm bunlar göz önüne alındığında aslında lisede, üniversiteden, testlerden, sınavlardan önemli bir şey varsa ki-şisel gelişimdir. Çok yönlü ve mantıklı kişisel gelişim insanı; hedeflerini koyması, kendini gerçekleştirmesi ve ha-yallerine ulaşması konusunda ileri noktalara taşır.
Eğitim Sistemine Uy Ama Pek Kapılma
Ben LGS’ ye girecek bir öğrenciyim bana neden bunları anlatıyorsun, diye soruyorsan tüm anlattıklarımı bir sonuca bağlayayım.
Sana bunları anlattım çünkü ikinci başlığın başında da belirttiğim gibi lise kazanmaktaki asıl amaç üniversiteye köprü oluşturması. En azından büyük çoğunluk için bu böyle. Ve yine ikinci başlığın sonunda da bahsettiğim gibi okul hiçbir şeyin garantisi değil. Hele bu dönemde. Önemli olan gelişim.
Sınavlar eğitim sistemimizin zorunlu bir gerçeği. Şikayetlenmek veya eleştirmek bize bir şey kazandırmaz çünkü değiştirmek elimizde değil. O zaman en azından neyin içinde olduğumuzu fark edelim. Sınavlarımıza girelim ve istediğimiz meslekler için bizden istenildiği çalışmaları gösterelim. Ama bizim için istenilen hayatlardansa bizim istediğimiz hayatlara odaklanalım.
Kendimizi geliştirelim ve çalışalım. Ve unutmayalım ki bazen ne yaparsak yapalım hayat kendi yolunu bizden iyi çizebiliyor. Başarısızlıklarımız ve şanssızlıklarımız bize yeni kapılar açabiliyor. Daha liseye bile başlamayan sizlerin gelecek endişesi taşıması acı verici ve bunun sorumlusu sizler değilsiniz. Her şeyi dert etmeyin, biraz da gönlünüzce yaşayın. Haydi başarılar…
LGS – Sınav Haberi
Sizlere Rehberlik Edecek Yazılarımız LGS kategorimiz altında yer almaktadır